KAVMİNDEN BİRİSİ HZ. MUSA AS. MÜRACAAT EDEREK:

“YA KELİM. HAYVANLARIN LİSANINI ÖĞRENMEK İSTİYORUM” DEDİ.

HZ. MUSA AS. KENDİSİNE HER NE KADAR:

“HAYVANLARIN LİSANLARINI ÖĞRENMEYİ MERAK EDECEĞİNE, KENDİ LİSANINI ÖĞREN”

TAVSİYESİNDE BULUNDUYSA DA, O KİŞİ:

“YA KELİMULLAH. NE OLUR, ALLAH’A SÖYLE DE BANA HAYVANLARIN LİSANINI ÖĞRETSİN,”

DİYEREK ISRARLA NİYAZDA BULUNDU. HZ. MUSA AS. ONA:

“HAYVANLARIN LİSANINDAN ANLAMAMAN, ANLAMANDAN HAYIRLIDIR, BUYURDU VE TUR DAĞINA GİTTİ. ALLAH CELLE BUYURDU:

“YA MUSA. HAYVANLARIN LİSANINI ÖĞRENMEK İSTEYEN KULUMUN, BU DUASINI KABUL ETTİM. BUNDAN BÖYLE, BÜTÜN HAYVANLARIN LİSANINI ANLAYACAKTIR. FAKAT, ÇOK TEMKİNLİ OLSUN..”

HZ. MUSA AS. TUR’DAN DÖNDÜ VE O ADAMI BULARAK, İSTEĞİNİN KABUL EDİLDİĞİNİ BİLDİRDİ VE TEMKİNLİ DAVRANMASI LÜZUMUNU DA HATIRLATTI.

ERTESİ SABAH GÜNLÜK İŞLERİNE BAŞLAMAK ÜZERE EVİNİN AHIRINA GİDEN ADAMCAĞIZ, ÖKÜZÜ İLE EŞEĞİ ARASINDA GEÇEN BİR KONUŞMAYI DİNLEDİ. ÖKÜZ, AHIR ARKADAŞINA DERT YANIYOR VE:

“AAAH, AH.. EŞEK BİRADER, DİYORDU. HALİMİ HİÇ SORMA?!..

KIŞ OLUNCA KASABAYA, YAZ OLUNCA TARLAYA, GÜZ OLUNCA ARABAYA KOŞARLAR BENİ. HASTALIĞIMA SAĞLIĞIMA BAKMAZLAR, YARI AÇ YARI TOK YILLARCA ÇALIŞTIRIRLAR. BİRAZ DA YAŞLANIP İŞE YARAMAZ HALE GELİNCE, KASABA VERİRLER KESTİRİRLER, DERİMDEN AYAKKABI, BOYNUZUMDAN BIÇAK SAPI YAPARLAR, ETİMİ KAVURURLAR.. AAAH, AH.. BU İNSANOĞULLARI YOKMU? BİLEMEZSİN ONLARIN ELİNDEN ÇEKTİĞİMİ…”

EŞEK ONA CEVAP VERİYORDU:

“SEN APTALSIN, BÜTÜN BU MEŞAKKATLAR VE EZİYETLER HEP O AHMAKLIĞINDAN BAŞINA GELİYOR. HER SÜRÜLEN YERE GİDİLİRMİ? ARADA BİR HASTALANMIŞ GİBİ YAP, SAHİBİMİZ O ZAMAN SANA İSTİRAHAT VERİR. BİR DENEMEK İSTERMİSİN? YARIN, SENİ SABANA KOŞMAK İÇİN GELİNCE, HİÇ YERİNDEN KIPIRDAMA, SOPA İLE TEKME İLE VURSA DA İSTİFİNİ BOZMA… SENİ HASTA ZANNEDER, RAHAT BIRAKIR, AKŞAMA KADAR AHIRDA YAN GELİR GEVİŞ GETİRİRSİN..”

İKİ EMEKTAR HAYVANIN BU SOHBETİNİ DİNLEYEN KÖYLÜ, KENDİ KENDİSİNE:

“BEN İKİNİZE DE GÖSTERİRİM” DİYEREK AHIRA GİRDİ VE HER ZAMANKİ GİBİ ÖKÜZÜN YANINA GELEREK ONU KALDIRMAK İSTEDİYSE DE, ARKADAŞINDAN ALDIĞI TALİMATA UYARAK ORALI OLMADI. BİR İKİ SOPA, BİR KAÇ TEKMEYE RAĞMEN HİÇ İSTİFİNİ BOZMADI, YERİNDEN KIMILDAMADI. KÖYLÜ, SİNSİ SİNSİ GÜLEREK:

“VAH, VAH.. GALİBA BU HAYVAN HASTALANMIŞ! EH NE YAPALIM? BUGÜN ONUN İŞİNİ ARKADAŞI GÖRSÜN.”

DİYEREK EŞEĞİ ÇIKARDI, TARLAYA GÖTÜRDÜ, SABANA KOŞTU VE AKŞAMA KADAR DURUP DİNLENDİRMEDEN ÇALIŞTIRDI. ZAVALLI EŞEK GEVEZELİĞİNİN VE UKALALIĞININ CEZASINI ÇAKMİŞ ÖKÜZE AKIL ÖĞRETTİĞİNE BİN PİŞMAN OLMUŞTU AMMA NE FAYDA? NEYSE, AKŞAM OLDU. BİÇARE EŞEK YORGUN ARGIN AHIRA DÖNDÜ VE ARKADAŞINI SABAH BIRAKTIĞI GİBİ, HAYATINDAN MEMNUN AĞZINI YAYA YAYA GEVİŞ GETİRİRKEN BULDU. HAYVANLARININ ÖNLERİNE BİRER MİKTAR SAMAN KOYAN KÖYLÜ, DIŞARI ÇIKTI VE KAPI ARALIĞINDAN ONLARI DİNLEMEĞE BAŞLADI. EŞEK, ÖFKE İLE YAN YAN ÖKÜZE BAKARAK SÖYLENİYORDU:

“BEN SIRAMI SAVDIM ARKADAŞ.. YARIN SABAH İŞİNE HAZIRLAN..”

ÖKÜZ DE ONA ŞÖYLE CEVAP VERİYORDU:

“YOK ARKADAŞ.. BEN, ANCAK RAHATA ERDİM.. DAHA BİRKAÇ GÜN BÖYLE DİNLENMEK NİYETİNDEYİM.”

EŞEK, BİLGİÇ BİLGİÇ BAŞINI SALLAYARAK YİNE AKIL ÖĞRETİYORDU:

“ SAKIN BU OYUNU BİR DAHA TEKRARLAYAYIM DEME.. BU GÜN SENİN YERİNE BENİM SABANA KOŞULDUĞUMU GÖREN TARLA KOMŞULARI, SAHİBİMİZE SENİ SORDULAR. O DA ONLARA:

“BİZİM ÖKÜZ HASTALANDI, EĞER YARIN DA HASTALIĞI GEÇMEYECEK OLURSA ONU KESECEĞİM, ZATEN TENBELDİ BOŞU BOŞUNA BESLEYECEK DEĞİLİM YA..” CEVABINI VERDİ.

ONUN İÇİN, YARIN SABAH YİNE HASTALIK İCAT EDERSEN KENDİNİ KASABIN ÖNÜNDE BİL..”

ÖKÜZCÜK, BU SÖZLERİ DUYUNCA AKLI BAŞINDAN GİTTİ, DAHA DOĞRUSU AKLI BAŞINA GELDİ VE ÖLMEKTENSE ÇALIŞMAYI DAHA EHVEN BULARAK ERTESİ SABAH DAHA SAHİBİ AHIRA GİRER GİRMEZ AYAĞA KALKTI VE TARLANIN YOLUNU TUTTU. KÖYLÜ İSE, YOL BOYU KENDİ KENDİSİNE DÜŞÜNÜYORDU:

“PEYGAMBER, BANA HAYVAN LİSANINI ÖĞRENİP DE NE YAPACAKSIN? DİYORDU. BAK, DAHA İLK GÜNDEN NE KADAR FAYDASI OLDU. KİM BİLİR? DAHA NELER ÖĞRENECEĞİM VE NE KADAR FAYDALANACAĞIM..”

ERTESİ SABAH, HOROZUN SESİ İLE UYANDIĞI ZAMAN, BU SEFER DE HOROZU İLE KÖPEĞİ ARASINDA GEÇEN ŞU KONUŞMAYA ŞAHİT OLMUŞTU. HOROZ KÖPEĞE:

“MÜJDE, YARIN SANA ZİYAFET VAR” DİYORDU. KÖPEK DE KENDİSİNE SORUYORDU:

“NE ZİYAFETİ?”

“NE ZİYAFETİ OLACAK? EFENDİNİN ÖKÜZÜ ÖLECEK, DERİSİNİ YÜZECEKLER ETİYLE KEMİĞİ DE SANA KALACAK.. BUNDAN BÜYÜK ZİYAFET OLUR MU?”

KÖYLÜ, BU KONUŞMAYI DUYAR DUYMAZ, HEMEN ÖKÜZÜNÜ PAZARA GÖTÜRDÜ VE SATTI. AKLI SIRA BÜYÜK BİR ZARARDAN DA KURTULMUŞ OLDU. DAHA ERTESİ SABAH, YİNE HOROZLA KÖPEĞİN KONUŞMALARINI DUYARAK YATAĞINDAN FIRLADI. KÖPEK HOROZA ÇIKIŞIYORDU:

“HANİ, ZİYAFET DİYORDUN? BAK, ÖLECEĞİNİ SÖYLEDİĞİN ÖKÜZÜ SATTILAR.” HOROZ DA ONA YENİ BİR HABER VERİYORDU:

“BEN SANA ZİYAFET VAR DEDİM Mİ, BİL Kİ MUTLAKA ZİYAFETE KONARSIN. EFENDİ ÖKÜZÜ SATTI AMA BU GÜN KÖLESİ ÖLECEK VE ONUN ÖLÜMÜNDEN DOLAYI NASILSA KONUYA KOMŞUYA BİR YEMEK YEDİRECEKLER. SEN DE ARTIKLARI İLE KENDİNE MÜKEMMEL BİR ZİYAFET ÇEKERSİN..”

BU KONUŞMA ÜZERİNE, KÖYLÜ KÖLESİNİ DE PAZARA ÇIKARARAK SATTI. KENDİ KENDİSİNE DE:

“EĞER HAYVANLARIN DİLİNDEN ANLAMAMIŞ OLSAYDIM NE KADAR ZARARA UĞRAYACAKTIM”

DİYE TESELLİ EDİYORDU. FAKAT RAHATI VE HUZURU DA KAÇMIŞTI. İŞİ GÜCÜ BIRAKMIŞ, HEP HAYVANLARININ KONUŞMALARINI DİNLİYORDU. KÖLENİN DE SATILMASI ÜZERİNE, İKİNCİ ZİYAFET İHTİMALİNDEN DE MAHRUM KALAN KÖPEK, HOROZU YALANCILIKLA İTHAM EDİYOR VE:

“OTURDUĞUN YERDE BİNBİR YALAN KIVIRIYORSUN, HANİ NE OLDU ZİYAFET” DİYORDU. HOROZ, KENDİSİNİ ŞÖYLE SAVUNUYORDU:

“BUNDA BENİM NE SUÇUM VAR? ÖKÜZ ÖLECEK DEDİM, SATTILAR. KÖLE, ÖLECEK DEDİM SATTILAR. LAKİN BU DEFA EFENDİ ÖLECEK VE ÇOLUK ÇOCUKLARI DA KOMŞULARA ELBETTE BİR YEMEK YEDİRECEKLER. HİÇ MERAK ETME, EFENDİNİN ÖLÜMÜNDEN SONRA, BEKLEDİĞİN ZİYAFETE NAİL OLURSUN…”

KÖYLÜ NEYE UĞRADIĞINI BİLEMEDİ. TELAŞ VE HEYECANLA HZ. MUSA AS. KOŞTU, OLUP BİTENLERİ ANLATARAK NE YAPMASI LAZIM GELDİĞİNİ SORDU. HZ. MUSA AS. KENDİSİNE:

“ÜSTÜNE LAZIM OLMAYAN ŞEYE NEDEN TALİP OLDUN?” BUYURDU.

“SANA GELECEK KAZA, MALINA GELECEK VE SANA KALKAN OLACAKTI. EĞER, HAYVANLARIN DİLLERİNDEN ANLAMASAYDIN, GAFLET İÇİNDE BULUNACAK, ÖKÜZÜNÜ KAYBEDECEKTİN AMMA NEFSİNİ KURTARACAKTIN.

HERKESİN FELAKETİNDEN SAADET VE SELAMET ARAYANA ÖLÜM YAKIŞIR..”

GERÇEKTEN KÖYLÜ ÖLDÜ VE GİDERAYAK BU DÜNYADA HER ŞEYİ ÖĞRENMENİN VE BİLMENİN İNSANLARA HİÇ BİR FAYDASI OLMAYACAĞINI DA ANLADI.

HER KISSADAN HİSSE ALMALIDIR.

SÖZÜN KISASI, BAZI ŞEYLERİ BİLMEMEK, O ŞEYİ BİLMEKTEN HAYIRLIDIR. BAZEN, SUSMAK, KONUŞMAKTAN HAYIRLIDIR.

BAZEN, KONUŞMAK SUSMAKTAN HAYIRLIDIR.

BAZEN, ZENGİNLİK FAKİRLİKTEN,

BAZEN, FAKİRLİK ZENGİNLİKTEN HAYIRLIDIR.

BAZEN, ÇİRKİN GELEN VE HOŞUMUZA GİTMEYEN ŞEYLERİN HAKKIMIZDA HAYIRLI OLDUĞU ÇOK GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ, BİZE GÜZEL GİBİ GÖRÜNEN VE HOŞUMUZA GİDEN ŞEYLERİN DE ZARARLI OLDUĞU DA ÇOK DENENMİŞTİR. HAKKIMIZDA HAYIRLI OLANI CENABI ALLAH BİLİR BİZ BİLEMEYİZ.

Sure=İSRA (36) HAKKINDA BİLGİN BULUNMAYAN ŞEYİN ARDINA DÜŞME. ÇÜNKÜ KULAK, GÖZ VE GÖNÜL BUNLARIN HEPSİ ONDAN SORUMLUDUR

Sure= BAKARA (216) HOŞUNUZA GİTMEDİĞİ HALDE SİZE SAVAŞ YAZILDI. NİCE HOŞLANMADIĞINIZ ŞEYLER VARDIR Kİ SİZİN İÇİN DAHA YARARLIDIR. YİNE NİCE HOŞUNUZA GİDEN ŞEYLER DE VARDIR Kİ ONLAR SİZİN İÇİN DAHA ZARARLIDIR. BÜTÜN BUNLARI ALLAH BİLİR, SİZ BİLEMEZSİNİZ.

ALLAH’A EMANET OLUN, RAZI OLACAĞI HAYAT YAŞAYIN.